
Pencerene konan bir kuş olup
Uyurken izlemek isterdim seni
Ve büyülenmek güzelliğinle
Vazgeçebilmeyi dilerdim yapabilseydim
Seçme şansım olsaydı
sevmemeyi dilerdim seni
Ama aşkı biz seçmedik ki..
Eskiden okuduğum bir roman vardı
Hani şu sandık lekeli olanlardan
Yaşanmışlıkları vardır ama
Bir köşede unutulmaya
Mahkumdurlar hani
Benim gibi yani.
Gittiğim küçük kasabalarda
Gördüğüm her yüzü
Sana benzetmemeyi isterdim
Yapabilseydim anılarımı silecek
Bir şehre gitmek isterdim
İçimdeki ölü hüzünden
Kurtulabilseydim.
Masal olsaydık şu mutlu sonla bitenlerden hani
Gerçek hikayelerde the end erken gelir dimi
Ne yazık ruhumun
ilk perdesi kapandı erkenden
Kendi filminde yardımcı oyuncu olmak
Ne garip değil mi ?
Uzatmaları oynuyorum
Çoktan bitmeliydi
Başka eller başka dudaklar
Kirlendik bir kere temizler mi zaman?
Aşk yüreğime sıkılan bir kör kurşun
Ama kalbim inatçı ölmüyor işte.
Ruhum öleli çok oldu
Ama atıyor hala kalbim
Neye gerek kime inat
Bitmeliydi çoktan..
Ölür gibi sevmek..
Taparken kaybetmek..
Yanarken sönmek..
Kime gerek mutlu olmak
Ki zaten artık çok uzak
Kendi med-cezirlerimle
Karşı koymaya çalışırken ay tutulmasına
Dünya dönüyormuş meğer
Ben hala yerimde sayıyorum ya neyse..
Gönüllü bir melekten şeytan yaratmak
Bir ruhu sürgüne mahkum etmek
Görmüyor gözlerim
Küçüğüm koruyamadım seni
İzin verseydin bir bilseydin
Çok mu zordu sevgilim?
Senindim.
Aşk yastığının altında
Cennetin anahtarı bir adım yakınında.
Biliyorum.Sen seçmedin.
Onlar yanlış anlattı bize.
Reva mı bu seni her düşündüğümde
Yağmur yağıyor
Senfonik bir müzik gibi adın yankılanıyor
Pencereme çarpan her damlada
Son bir dokunuş
Sen rüyalarıma giren melek yüzlü şeytan.
Ver zehirli öpücüğünü
Ve al kalbimi artık...